Bu Blogda Ara

24 Şubat 2025 Pazartesi

İkinci el otomobil fiyatları reel düşüşünü 19. aya taşıdı.

 İkinci el otomobil fiyatları reel düşüşünü 19. aya taşıdı.

İkinci el otomobil fiyatları reel düşüşünü 19. aya taşıdı

24 Şubat 2025 12:54

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından hazırlanan rapora göre, ikinci el otomobil fiyatları ocakta reel düşüşünü 19. aya taşıdı.

BETAM tarafından sahibinden ilanlarına dayanarak hazırlanan ve ikinci el otomobil piyasasının genel durumunu analiz eden rapor sonuçlandı.

İlgili raporda, otomobil talep endeksinin aralık ayına kıyasla sabit kalmasına rağmen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,2 artış kaydettiği bildirildi.

Otomobil piyasasındaki canlılık göstergelerinden biri olarak izlenen “satılan otomobil sayısının satılık ilan sayısına oranı” ise bir önceki aya göre 1,4 puan gerileyerek yüzde 20,3 seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüşün ilan sayısındaki yüzde 0,7 ve satılan otomobil sayısındaki yüzde 7'lik azalmadan kaynaklandığı ifade edildi.

Ortalama otomobil fiyatları yükseldi, reel fiyatlar düştü

Otomobil fiyatları nominal olarak yükselmeye devam ederken, enflasyondan arındırılmış reel fiyatların 19 aydır gerilediği tespit edildi. Ocak ayında reel fiyat endeksi bir önceki aya göre yüzde 2 azalarak 151,7 seviyesine geriledi.

Mayıs 2023'te yüzde 47,9'a kadar yükselen reel fiyat artış oranının, takip eden aylarda sürekli azalarak Haziran 2024'te yüzde -41,4 seviyesine kadar gerilediği ve Ocak 2025 itibarıyla yıllık değişimin yüzde -23,5 olarak gerçekleştiği kaydedildi.

Öte yandan, ortalama otomobil fiyatları ise artış eğilimini sürdürdü.

Aralık 2024'te 908 bin 588 TL olan ortalama otomobil fiyatı, ocak ayında yüzde 2,9 artarak 935 bin 136 TL’ye yükseldi.

Yıllık bazda fiyat artış oranı ise yüzde 8,7 olarak hesaplandı.

Satış süresi uzuyor, piyasa yavaşlıyor

İkinci el otomobil piyasasında ilanların ortalama olarak ne kadar süre yayında kaldığını gösteren kapatılan ilan yaşı da ocak ayında önceki aya kıyasla 0,9 gün artarak 21,1 güne çıktı.

Satış oranı açısından bakıldığında, satılan otomobil sayısının satılık ilan sayısına oranının yüzde 20,3’e gerilediği görülürken, bu düşüşün ilan sayısındaki azalmadan daha hızlı gerçekleşen satış gerilemesinden kaynaklandığı belirtildi.

Otomobil piyasasında ilan sayısının azalması ve satış süresinin uzaması ise piyasada belirgin bir yavaşlama olduğuna işaret etti.

 
Etiketler:
  • enflasyon
  • ikinci el otomobil
  • otomobil fiyatları
  • ilan sayısı
  • talep endeksi
  • reel fiyat
  • satış süresi
  • fiyat artış oranı
  • Bahçeşehir Üniversitesi

Şubatın son haftasında piyasaların takip edeceği dört önemli gelişme.

 Şubatın son haftasında piyasaların takip edeceği dört önemli gelişme.

Şubatın son haftasında piyasaların takip edeceği dört önemli gelişme
Hamit Alp Ünlü

24 Şubat 2025 08:20

Piyasalarda bu hafta ABD ocak ayı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, Türkiye 2024 yılı dördüncü çeyrek büyüme verisi, ECB toplantı tutanakları ve Almanya genel seçimlerinin yankıları takip edilecek.

Piyasaların gündemi bu hafta çok yoğun olmamakla birlikte hayli önemli gelişmeler takip edilecek. Cuma günü Amerikan Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin ocak ayı verileri kamuoyu ile paylaşılacak. Cuma günü açıklanacak olan Türkiye 2024 yılı dördüncü çeyrek büyüme verisi de takip edilecek. Yine perşembe günü açıklanacak olan Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikası toplantı tutanakları yatırımcılara ECB’nin atacağı sonraki hamleler hakkında fikir verecekken Almanya’da gerçekleşen erken genel seçim sonuçlarının piyasalar üzerindeki etkileri de gözlemlenecek.

Bunlara ek olarak, hafta içerisinde ABD, Almanya ve Fransa büyüme verileri ile Euro Bölgesi ocak ayı enflasyon verisine ilişkin ikinci okumalar da açıklanacak. Açıklanacak olan ikinci okumaların ilk okumalardan ayrışması beklenmiyor.

ABD ocak ayı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi

ABD’de Fed’in enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin ocak ayı verileri cuma günü açıklanacak. Yıllık kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin yüzde 2,6 seviyesinden yüzde 2,5 seviyesine gerilemesi beklenirken aylık verinin ise yüzde 0,3 seviyesinden yüzde 0,4 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Yıllık çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin yüzde 2,8 seviyesinden yüzde 2,7 seviyesine inmesi beklenirken aylık çekirdek verinin ise yüzde 0,2 seviyesinden yüzde 0,3 seviyesine çıkması bekleniyor. Yani enflasyon göstergesine göre ocak ayında yıllık enflasyon düşerken aylık enflasyonun artması beklenmekte.

Türkiye 2024 yılı dördüncü çeyrek büyüme verisi

Cuma günü Türkiye 2024 yılı dördüncü çeyrek büyüme verisi açıklanacak. Açıklanacak olan verinin, 2024 yılı dördüncü çeyreğinde gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) arttığına ve dolayısıyla büyümeye işaret etmesi bekleniyor. 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 olarak açıklanan yıllık GSYİH verisinin dördüncü çeyrekte yüzde 3 seviyesine çıkması beklenirken üçüncü çeyrekte yüzde eksi 0,2 seviyesinde olan çeyreklik büyüme verisinin ise yüzde 0,7 seviyesine yükselmesi bekleniyor.

ECB toplantı tutanakları

Perşembe günü, ECB’nin gerçekleştirdiği son para politikası toplantısının tutanakları yayımlanacak. Bu tutanaklar yatırımcılara ECB’nin bir sonraki toplantı olan mart ayındaki toplantıda atacağı hamleler hakkında fikir verme potansiyeli taşıyor.

ECB, 2025 yılı ocak ayı toplantısında, piyasa beklentilerine paralel bir  biçimde, 25 baz puanlık bir faiz indirimi kararı aldı ve mevduat faizini yüzde 2,75 seviyesine, ana refinansman faizini yüzde 2,90 seviyesine, borç verme faizini ise yüzde 3,15 seviyesine indirdi. Bu, faiz indirimi döngüsünün başladığı 2024 yılı haziran ayından bu yana gerçekleşen dördüncü faiz indirimi olarak kayıtlara geçti. ECB Başkanı Christine Lagarde da faiz indirimlerinin devam etmesini beklediklerini dile getirdi.

Almanya genel seçimleri

Almanya’da 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen erken genel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre merkez sağ parti olan Hristiyan Birlik Partisi (CDU/CSU) yüzde 30’a yakın bir oy oranı ile seçimlerden zaferle ayrıldı. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi yüzde 20’den fazla oy alarak ikinci parti oldu. Tarihinin en düşük sonucu ile yüzde 16,5 civarı oy alan Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) seçimlerin en büyük kaybedeni olurken Yeşiller Partisi ise yüzde 11,6 oyla üçüncü parti oldu. Sol Parti ise gecenin sürprizine imza atarak yüzde 8,5 oy oranı ile dördüncü parti seçildi. Önceki koalisyonun ortaklarından Hür Demokratik Parti (FDP) yüzde 5 barajını aşamayarak parlamento dışında kalırken bir önceki koalisyonun Finans Bakanı ve FDP Başkanı Christian Lindner, istifa ederek aktif siyaseti bırakma kararı aldı. Seçim sonuçları gösteriyor ki koalisyon görüşmeleri oldukça çetin geçecek.

Seçimlerin ardından euro/dolar çaprazı 1,05 seviyesini test etti ve teknik ibre alım yönüne doğru döndü. Ortak para biriminin 1,0510 seviyesinin üstünde stabilize olması halinde alımlar artabilir.

Etiketler:
  • abd
  • ecb
  • enflasyon
  • Almanya
  • Euro Bölgesi
  • kişisel tüketim harcamaları
  • toplantı tutanakları
  • büyüme verisi
  • genel seçimler

23 Şubat 2025 Pazar

Tepkiler sonrası sağlıkta muayene katılım ücretleri düşürüldü. Bu kapsamda eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerinde 45 lira olan katılım payı 20 liraya düşürüldü.

 Tepkiler sonrası sağlıkta muayene katılım ücretleri düşürüldü.

Bu kapsamda eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerinde 45 lira olan katılım payı 20 liraya düşürüldü.

Tepkiler sonrası sağlıkta muayene katılım ücretleri düşürüldü

23 Şubat 2025 13:23

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı, muayene katılım payına geçen ay yaptığı zamdan geri adım attı. Bu kapsamda eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerinde 45 lira olan katılım payı 20 liraya düşürüldü.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı.

İlgili karar ile hekim ve diş hekimi muayenesinde uygulanacak katılım payı tutarları belli oldu.

Buna göre birinci basamak sağlık hizmeti sunucularında yapılan hekim ve diş hekimi muayenesinden katılım payı alınmayacak.

İkinci basamak sağlık hizmeti kurumu olan devlet hastanelerinde 20 lira katılım payı alınacak.

Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerinde 45 lira olan katılım payı 20 lira olarak düzenlendi.

Sağlık Bakanlığınca üçüncü basamak hastane olarak basamaklandırılan Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerdeki katılım payı ise 45 liradan 20 liraya indirildi.

Diş hekimliği fakülteleri bulunan Devlet/vakıf üniversite hastanelerindeki katılım payı 45 lirada 20 liraya, Tıp fakülteleri bulunan Devlet üniversiteleri sağlık uygulama ve araştırma merkezlerindeki katılım payı 45 liradan 20 liraya ve Tıp fakülteleri bulunan vakıf üniversiteleri sağlık uygulama ve araştırma merkezlerindeki katılım payı 45 liradan 20 liraya düşürüldü.

İkinci ve üçüncü basamak özel sağlık hizmeti sunucularında katılım payı ise 50 lira olarak korundu.

Öte yandan sağlıkta basamaklar arası sevk zincirinin etkinliğini artırmak üzere tüm sağlık basamaklarının birbirine entegrasyonu ve eş güdüm içinde sağlık hizmeti sunulmasına yönelik Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar tamamlanana kadar; özel sağlık hizmeti sunucuları hariç olmak üzere ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucularında yapılan hekim ve diş hekimi muayenesi nedeniyle uygulanacak katılım payı, birinci basamaktan sevk edilmiş gibi kabul edilerek ve yüzde 50 oranında azaltılarak tahsil edilecek.

Ne zaman yürürlüğe girecek?

Yeni düzenleme, 15 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçmişe dönük uygulanmaya başladı. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ uyarınca, düzenlemeyi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı yürütecek.

Kaynak: Resmi Gazete

Etiketler:
  • SGK
  • Resmi Gazete
  • sağlık bakanlığı
  • katılım payı
  • sağlık hizmetleri
  • sağlık uygulama tebliği
  • eğitim hastaneleri
  • diş hekimi muayenesi
  • sağlıkta basamaklar

Altında yorgunluk emareleri görülmeye başladı

 Altında yorgunluk emareleri görülmeye başladı.

Altında yorgunluk emareleri görülmeye başladı
Osman Bayrak

23 Şubat 2025 13:41

Geçtiğimiz haftaya pozitif başlayan ons altın, haftanın son 3 gününde kararsız doji mumlar bırakarak günü kapattı. Bu hareketi ile göstergelerini de soğutan ons altında yorgunluk emarelerinin oluşmaya başladığından bahsedebiliriz.

Aşağıdaki grafik ons altının günlük hareketlerini MACD göstergesi ile birlikte göstermektedir.

Kaynak: Tradingview

Yeşil yükselen kanal içinde mavi yükselen trend ile yükselişini sürdüren ons altın son 3 günde yaşadığı doji mumlar ile kafaları bir miktar karıştırdı. Teknik anlamda yükselen kanal direncine kadar yükseliş göstermesi beklenen ons altının 2950 USD seviyesinde adeta camdan bir dirence takıldığını söyleyebiliriz. Zira yukarıdaki grafiğe saatlik bazda baktığımızda 2950 USD seviyesinin etrafında salınım gösteren ve sonra bir miktar gerileme kaydeden bir ons altın ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

2950 USD seviyesinin test edilmesi ve her seferinde bir dönüş alınması MACD göstergesinin de al pozisyonunda sat sinyali verme eşiğine taşınmasına neden oldu. Çok özet şekilde ifade etmem gerekirse MACD göstergesinin barları yeşil olduğu sürece başka bir deyişle mavi çizgi turuncu çizginin üzerinde olduğu sürece görünüm pozitif olmaktadır. 2950 USD direncine takılan ons altın eğer kuvvetli yeşil bir mumu kısa sürede alamazsa MACD göstergesi sat sinyali verebilir.

Burada dikkat edilecek temel unsur, ons altının mavi yükselen trendini kırıp kırmayacağıdır çünkü geri çekilmeler 2890 USD seviyesine kadar teknik olarak makul karşılanabilir.

Bu hafta 2890 USD seviyesi altına olası bir sarkma ise mavi yükselen trendi kırmış olacağı için yükseliş adına negatif bir unsur olarak karşımıza çıkacaktır. Bu kapsamda bu hafta destek direnç aralığımız ons altın için 2890-3030 USD seviyeleri olacaktır.

Gram altın

Aşağıdaki grafik gram altının günlük hareketlerini MACD göstergesi ile birlikte göstermektedir.

Kaynak: Tradingview

Ons altındaki yapının benzeri gram altın için de geçerlidir. Yukarıdaki grafikte gram altın ons altına nazaran bir miktar daha dezavantajlı görünüyor çünkü Dolar/TL’nin de etkisi ile gram altın içinde bulunduğu yükselen kanalın direnç hattına yaklaşmış görünüyor. Bu hafta için 3470 TL’den geçen gram altının direnç hattı ancak ve ancak ons altında görülebilecek sert bir yeşil mumun etkisi ile yukarı kırılabilir. Aksi her koşulda yaşanan son 3 kararsız doji mumun etkisi ile sat sinyali vermeye yaklaşan ons altının MACD göstergesi olası bir zayıflığın habercisi olabilir.

Bu hafta destek direnç aralığımız gram altın için 3345-3470 TL seviyeleri olacaktır. Teknik olarak bu seviyelerin dışında en az 2 günlük kapanış gelmesi halinde destek ya da direnç seviyesinin kırıldığını kabul edeceğiz. Bu nedenle gün içi yaşanabilecek volatilitelere bu açıdan kuşkulu bakmak yararımıza olacaktır çünkü teknik anlamda kapanışlar, açılışlardan çok ama çok daha değerlidir.

Son olarak Darphane Altın Sertifikasının teknik görünümünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Aşağıdaki grafik altıns1’in günlük hareketlerini göstermektedir.

Kaynak: Tradingview

Görülebileceği gibi altıns1 hem mavi yükselen trendi üzerinde hem de kırmızı yatay direnç hattı üzerinde fiyatlanmaktadır. Olası geri çekilmelerde ki bu ons altın kaynaklı olabilir eğer olur ise 34,50 TL ve 34 TL sıralı destekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu seviyeler üzerinde kaldıkça grafik teknik anlamda yukarı yönlü okunmaya devam edilecektir.

Bugün itibarıyla gram altın ile altıns1 arasındaki makas farkı 194 TL’ye dek yükselmiştir. Bunu da bir dip not olarak paylaşmak istiyorum.

Etiketler:
  • altın
  • gram altın
  • dolar/TL
  • ons altın
  • MACD
  • teknik analiz
  • destek direnç
  • doji mum

SECMELI DERS NE DEMEKTİR ?

 SECMELI DERS NE DEMEKTİR  ?


Bireyin ana dilinden baska her hangi bir yabsnci dil seçme tercihidir  .


Örnek ;


Ana dili Turkce olan bir birryin  tercih edecegi her hangi bir ybanci dildir.

Bunlar ; Kurdce ,ingilixce , Almanca vaya baska bir dil.


Ana dili Kurdce olan bir bireyin

tercih edeceği her hangi bir yabancı 

Dil..

Bunlar ;

Turkce, ingilizce,Almanca veya diger. 


Ana dili Tukce olan bir topluma  seçmeli Turkce ders seçtirilmesi    

ne kadar tuhaf ne kadar absürt,

ne kadar arızalı ne kadar aşağılık  

onur kirici bir hadise ise....


Ana dili Kurdce olan bir topluma da Kurdce seçmeli ders seçtirilmesi

bir o kadar rezil,tuhaf,absürt ve

onur kirici bir hadisedir.


Oysaki Kurdlerin seçmeli ders tercihi  ingilizce,Almsnca,Turkce veye diger dillerdir. [Kenfi ana dili olamaz]


O halde Kurdlere şart koşulan  

Kurdce seçmesi ders degil Ana 

dilde egitim verilmesidir. 

Secmeli ders ise bilmedikleri 

yabanci bir dil; Türkçe,ingilizce 

veya diger her hangi bir dil.


Vergisi alinan bir topluma kendi ana dilinde tam zamanli eğitim hizmetl verme mecburiyeti Devlete düşen aslı görevlerden ve Evrensel haklardan sadece biridir.


O halde Kurdere Turkler gibi

Ana dilde Egitim hizmeti vermek geciken bir 100 yil sonra da olsa 

devletin ertelenemez boynunun 

bir borcudur.


Kurd halkınin % 99.7 sinin ortak 

istek Ve talebi Ana dilde egitim ve Kurdcenin ikinci resmi dil olmasıdır. 


Not DEM partisi de tipki HUDAPAR

gibi Ana dilde Egitim kampanyaları duzenlemeli ve konuyu yeni bir Anayasa calismasi ile Meclis gündemine oturtmalıdir.


Haydi hayırlısı ..


19.02.2025    İ.Ateş

M.Ö 5.000 Kurd dili tek Tanri Xwedê inancindan M.S 630 Arab ıslami ve Arab diliine geçen 3000 Kurdce kelimeden bazıları;

 M.Ö 5.000 Kurd dili tek Tanri 

Xwedê inancindan M.S 630 Arab ıslami ve Arab diliine geçen 3000 Kurdce kelimeden bazıları; 


Kurdce       Arabca     Di wateya

*******        ******       ********

Gutî             Cudî        Gutî dağı 

Gavan          Caban     Kurd sahabe 

Zozan          Zuzan      Kurd Sahabe

Meymîr        Mimir      Kurd sahabe

Qureyş        Quraysh  Kurd kavmi 

Qeder          Qadar      Kader

Deyn            Dayn        Borç 

Asûman       Alsama   Gök yüzü 

Cehl             jahl          Cahil 

Cebîr            Aljabr      Cebir 

Cabîr            jabir         Cabir

Cemşît         jamshit   İsim 

Cebrâil         Gabriel    Cebrail 

Îsa                 Eisaa       İsa

Meryem       Mari         Meryem

Magi             Almajus   Med Kürdü 

Mele             Almula     Hoca

Mal               Almanzil   Mal 

Mirî               Mayt         Ölü

Milk              Milkia        Mülk 

Mekke          Maka         Mekke 

Medîne         Madinat   Medine

Medrese       Madrasa   Medrese

Milyaket       Malak        Melek

Malbata        Aleayila     Aile 

Mîrat             İirth           Miras 

Ga                 Ja               Öküz  

Gîha              qashsh      Ot

Gordion        jurdun       Kurd daği 

Nefertîtî    Nafarititi    Mitani Kurd Kraliçe 

Şems            Shams       Güneş 

Fem              Fim             Algı 

Mitanî           Maytani     Mitanı

Eyyubî          Ayuwbi       Eyyubi

Kerîm            Karim         Kerim

Remezan      Ramadan   Ramazan

Kerîme          Karima       Kerime

Kerem           Kirm           Kerem

Kerîman        Kariman     Keriman

Kenan            Kanean      Kenan 

Elam              Eilam     Elam Kurdleri    

Dîk                 Aldiyk        Horoz 

Hesin             Hadid         Demir

Hesp              Hisan         At

Hûngiv          Hunghif      Bal

Har                 Har             Sicak

Şêrîn              Hulw          Tatlı  

Şekîr              Sukar         Şeker


Avrupa Hind  Slav ve Tûm Aryeni dillere 10.000 İle100.000 Kelime veren Tepe Aryen Kurd dilinden baska yer yüzünde Ikinci bir dil 

daha yoktur.


22.02.2023     İ.ATES

“Kutsal Kitaplarda Medler”

 “Kutsal Kitaplarda Medler”  


Tarih kitaplarının aksine Tevrat, 

Avesta ,Zebur ve İncil gibi kutsal kitaplarda Kürtlerin atalarılarından çokça bahs edilir.


Kurd peygamberler Nuh (i)brahim,Lût,Zerdust,Yakub,Davud Suleymen,Musa,Meryem,

Muhammed tek tanri inancinda tüm semavi dinlerin kurucusu Peygamberi olan

Kurdlee  4 semavi dinden de devlet kuran tek millettir.


İncil’e göre  2 bin yıldır İsa Mesih’e 

ilk inanan halk iddia edildigi gibi Süryaniler degil


İncil, Matta’nın 2’inci bölümünde

 “İsa Mesih Beyt’ul Lahm’da dünyaya geldiğinde Medlerin bir boyu olan Magi Kurdleri Isa Mesihin peygamberligini mujdelemek icin Kuduse geldiler yeni doğan Kral nerede diye sordular?


Biz gökyüzünde onun yıldızını 

gördük ona iman edeceğiz ”.dediler. 


Tevrat’ta Mesih’in Beyt’ul Lahm’da dünyaya geleceği anlatılır. 

Kürd Magiler Beyt’ul Lahm’a gider ve  bakarlar ki yıldız bir evin üzerinde

O eve girdiklerinde İsa Mesihi Meryem Ana’nın kucağında 

bulurlar ve  ona iman ederler.

sonrasinda Meryem anaya hediyelerini sunup geri dönerler. 


Süryanilerde Magilerin Süryani degil İncil ve tewratta anlatıldığı gibi Medlerin Kürd boyu Magiler olduğunu kabul etmişlerdir. 


Diger bir kaynak Tarihçi Heredot'a göre ,Magiler Medlerin bir Kurd aşireti Zerdüş din bilginleridir.


“Kutsal Kitap’ta Medler” adli kitabin Kürtçe baskısı 

“Di Pirtuka Piroz De Med” adıyla yayımlanmıştır. 


Tevrat,Avesta,Zebur,İncil’i, Quran da Kürtlerin ataları Medler Nasıl oldu da bu kadar güçlü Asur İmparatorluğunu  yıkmayı başarabildı? 


Babiller de çok büyük bir coğrafya Ortadoğu’ya hükmediyordu. 

Onlari da Kurdlerin atas olan Medler,

durdurmayı başarmıs.. 


Kutsal kitablar haricinde tarihler neden Medlerden az bahsetmiştir ?


Meday,Medan,Med ismi 

Meday’dan Nuh Peygamberin soyundan gelir. Meday veya Med 

aynı addır.

 

Tewrat'ta ,Tanrı, Dicle-Fırat havzası  Mezopotamyadan ‘mukaddes yer’ diye söz ederek, “7 gün 7 gecede dünyayı, 3.’üncü günde de Dicle-Fırat’ta insanı yarattım”diyor.


Medler ve Persler akraba iki halk olduğu gibi yönetimde 

de ortaktırlar.

Bazen kral Medlerden, bazen de Perslerden olurdu.

Hem Med ve hem de Pers krallar Kudüs’te Hz. Süleyman mabedinin inşası için maddi destekte bulunmuşlardır.


İmparator Nabukadnazar 

Suleyman tapinağini yıkmıştı. 


Özellikle de Tanrı/Xwedê Medlerden razıdır. 

Hangi milletin nasıl cezalandırılacağı Tevrat’ta anlatılır 

 “Benim ismimi öven yiğitler” Medleri  anlatır. “Onları Babil’e karşı güç sahibi yapacağım” diyor.


Zeburda Medlerden bahseden bir bölümü Tevrat’ta var Danyal Peygamber, 5. Bölümün sonunda, “Med padişahı Dara 62 yaşından Babil’in hakimi oldu” der. 


Devamında 6. Bölümde, “Med İmparatorluğu 127 straptan, eyaletten oluşurdu. Üç vezir bu eyaletlerden sorumluydu” der. Yine Tevrat’ta 13. Bölümün tümü Med ve Babillerden bahseder. Medlerin Babil’i nasıl yıktıkları anlatılır. Tanrı burada isim de verir, “O yiğitler dağlarda toplandılar Babil’e karşı. 

Ben onlara güç vereceğim” der. Devamında “O Medler ki altını sevmezler, gümüşe hiç kıymet vermezler” der ki bu çok ilginç bir şeydir. Yani bu nasıl bir millet ki altını sevmez, gümüşe değer vermez ama Babil’e karşı ayaklanır. 


O dönemde savaşlar toprak için, altın, gümüş gibi değerli madenler için yapılırdı. Fakat bakıyorsun Medler bunun için savaşmıyor. Bu ne demek ? Onlar onurlu bir halktır, 

altın ve gümüş için değil, Hak ,hukuk ve özgürlüğü için Zulme karşi savaşıyor. 


Kur’an-ı Kerim’de de  

Medyan ve Eyke halkından 

Bahseder ki bunlar da Kurdlerin Atalaridir.


Devam edecek .


21.02.2025    İ.Ateş

22 Şubat 2025 Cumartesi

Petroldeki düşüşün ortasında motorine gece yarısı zammı

 Petroldeki düşüşün ortasında motorine gece yarısı zammı

Petroldeki düşüşün ortasında motorine gece yarısı zammı

Petrol fiyatlarındaki keskin düşüşün ortasında motorin fiyatlarına gece yarısından itibaren geçerli olacak şekilde zam geldi.

Petrol fiyatları, Orta Doğu ve Ukrayna'daki jeopolitik tansiyonun düşmesi sonrasında haftanın son işlem gününü 2 dolardan fazla düşüşle kapattı.

New York merkezli Again Capital ortağı John Kilduff ise Gazze'deki ateşkesin devam etmesiyle Orta Doğu'daki göreceli sakinliğin piyasadaki arz yönlü riskleri azalttığını bildirdi.

Öte yandan Çin'in Wuhan Viroloji Enstitüsü'ndeki araştırmacıların yarasalarda yeni bir koronavirüs tespit etmesi, petrole yönelik talebin azalabileceği beklentisiyle petrol fiyatlarındaki düşüşü destekledi. 

Bilim insanları, bu virüsün hayvanlardan insanlara doğrudan veya ara konaklar aracılığıyla bulaşma riskinin yüksek olduğunu aktarmıştı.

Bu gelişmelerin ardından brent petrol haftanın son işlem gününde yüzde 2,96 kayıpla 73,88 dolara, ABD ham petrolü ise yüzde 3,13 kayıpla 70,17 dolara geriledi.

Motorine zam geldi

Petrol fiyatlarındaki düşüşün ortasında gece saatleri itibarıyla yurt içi piyasada motorin fiyatlarında ise artış meydana geldi.

Buna göre motorinin litresine ortalama 1,44 TL zam yapıldı.

Zam sonrası motorinin litresi İstanbul Avrupa Yakası'nda ortalama 46,47 TL, Ankara'da 47,15 TL, Bursa’da 47,19 TL, İzmir'de 47,53 TL, Adana'da 47,97 TL, Antalya'da 48,18 TL ve Diyarbakır'da 48,50 TL olarak belirlendi.

Dağıtım şirketi bazlı akaryakıt fiyatları ise şöyle listelendi:

Kaynak: Akaryakıt Fiyatları

Akaryakıt fiyatları nasıl hesaplanıyor?

Türkiye'de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; Gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç Rafineri satış fiyatı bulunuyor.

Gümrüksüz Rafineri Fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor.

Euro, Almanya’daki erken seçimden nasıl etkilenecek?


  • Altın Çevirici
  • Kripto Para Çevirici
Hamit Alp Ünlü
22 Şubat 2025 10:30

Almanya pazar günü erken seçim için sandık başına gitmeye hazırlanırken seçim sonuçlarının Euro Bölgesi ortak para birimi üzerinde etki yaratması bekleniyor.

Avrupa’nın en büyük ve dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olan Almanya, 23 Şubat 2025 tarihinde erken seçim için sandık başına gidecek.

2021 yılından bu yana görevde olan “Trafik Işığı” koalisyonunun 2024 yılının kasım ayında dağılması ile birlikte başlayan siyasi kriz böylece sona ermiş olacak.

Erken seçim kararı nasıl ve neden alındı?

Almanya’da görevde olan “Trafik Işığı” koalisyonu”, ABD seçimlerinin hemen ardından sürpriz bir şekilde dağıldı. Koalisyonun dağılma sebebi halihazırdaki Şansölye ve Almanya Sosyal Demokrat Partisinin (SPD) üyesi Olaf Scholz’ün, Finans Bakanı ve koalisyonda yer alan Hür Demokratik Parti (FDP) Başkanı Christian Lindner’i görevden alması idi.

Scholz, 2025 yılı ocak ayında güvenoyu oylaması yapmayı, şayet güvenoyu alamazsa mart ayında erken seçime gitmeyi planlarken dağılan koalisyon ortakları ve muhalefet partileri ise erken seçimin hemen gerçekleşmesini talep ediyordu. Sonuçta güven oylaması 2024 yılı aralık ayında gerçekleşti ve erken seçim tarihi olarak 23 Şubat 2025 belirlendi.

Koalisyon ortakları ve muhalefet partilerinin erken seçim talep etmesinin sebebinin ana nedeni ise Almanya ekonomisindeki kötü gidişatıydı.

Bütçe görüşmeleri esnasında Lindner, SPD ve Yeşiller Partisinin 2025 yılında daha yüksek bir bütçe açığı önerisine karşı çıktı. Bu kaynaklar enerji fiyatlarını düşürmek, zor durumdaki otomobil endüstrisini desteklemek, sabit yatırımları teşvik etmek ve Ukrayna'yı desteklemek için askeri harcamaları artırmak amacıyla kullanılacaktı. Buna karşılık FDP, bütçe açığını borç freninin verdiği sınırlar içinde tutarken, şirketler için vergi indirimlerini finanse etmek üzere sosyal refah ödemelerinin kesilmesini ve iklim koruma önlemlerinin azaltılmasını önerdi. Bunun sonucunda patlak veren tartışma üç yıllık koalisyonun sonunu getirirken taraflar arasındaki siyasi görüş ayrılıkları da şiddetli, hatta bazen suçlayıcı oldu.

Almanya ekonomisi ağır yaralı

Şu bir gerçek ki Almanya ekonomisi uzun süredir olmadığı kadar kötü durumda. ABD ve Çin’deki teknolojik ve sektörel gelişmelere ayak uydurmaya çalışan Alman üretim ve hizmet sektörü yeterli işgücü olmaması sebebiyle toparlanamıyor. Yapışkan enflasyon ülkede uzun süredir ilk kez bu oranda hissedilirken stabil bir hayata ve refah düzeyine alışkın olan halk, konfor alanlarının dışına çıkmış durumda ve bu sebeple neredeyse herkes hafta sonu gerçekleşecek olan seçime odaklanmış durumda.

Statista tarafından 2025 yılı şubat ayında gerçekleştirilen ankete göre Almanya’nın en önemli problemleri sırasıyla ekonomideki mevcut durum, göç ve entegrasyon, enerji ve iklim, ücretler ve fiyatlar, emekli maaşları, aşırı sağ/aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi, Ukrayna’da devam eden savaş/Rusya ve sağlık hizmetleri olarak belirlenmiş durumda.

Şansölyeliğin el değiştirmesi bekleniyor

Bu hafta çarşamba, perşembe ve cuma gerçekleştirilen son anketlere göre Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) / Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi, yüzde bir düşüşe rağmen yüzde 29 ile önde gidiyor. Aşırı sağcı AfD yüzde 21 ile ikinci durumda. Son seçimlerden yüzde 25,7 ile birinci çıkan SPD yüzde 15 seviyesine dek gerilemiş durumda. Anket sonuçlarında Yeşiller yüzde 13 seviyesinde iken kasım ayında yüzde 5’lik seçim barajını aşamayacağı düşünülen Sol Parti gerçekleştirdiği atakla anketlerde yüzde 8 seviyesine çıkmış durumda. FDP yüzde 5, sol popülist BSW ise yüzde 3 seviyesinde. Ankete katılanların yüzde 22'lik kısmı ise kime oy vereceği konusunda kararsız olduğunu ifade etti. Bu da demek oluyor ki sandıktan sürpriz bir sonuç da çıkabilir.

Almanya’da koalisyon kurabilmek adına koalisyon partilerinin toplam oyunun yüzde 50’yi geçmesi gerekiyor. CDU’nun seçimden birinci parti çıkmasına kesin gözüyle bakılmakla birlikte ortaya nasıl bir koalisyon çıkacağı merakla bekleniyor.

Euro seçimden nasıl etkilenir?

Ortak para birimi euronun Almanya’daki genel seçimlerden olumlu etkilenmesi bekleniyor. Bu kapsamda euronun, ekonomik görünümü destekleyen hükümet harcamalarındaki herhangi bir artıştan faydalanması bekleniyor. Ayrıca, istikrar kazanan bir ekonomi yatırımcıları Alman devlet tahvillerine çekerek tahvil getirilerini yükseltebileceğinden euro da uzun vadede güçlenebilir ancak seçim sonuçlarının ardından yaşanacak ve koalisyon kurulmasını geciktirecek herhangi bir siyasi kriz, euroyu yeniden baskılayacaktır.

Etiketler:
  • euro
  • Almanya
  • Euro Bölgesi
  • ekonomik kriz
  • Olaf Scholz
  • Christian Lindner
  • erken seçim
  • Trafik Işığı koalisyonu

Haftalık kripto bülteni (22 Şubat 2025)

 Haftalık kripto bülteni (22 Şubat 2025)

Haftalık kripto bülteni (22 Şubat 2025)
22 Şubat 2025 14:19

Geçtiğimiz hafta kripto piyasası büyük olaylara ev sahipliği yaptı. Kullanıcıların 6 yıldır beklediği Pi Network piyasaya sürüldü, Bybit ise kripto tarihinin en büyük hack olaylarından birinin kurbanı oldu. İşte detaylar…

Bu hafta yaşanan gelişmeler doğrultusunda Bitcoin'in (BTC) fiyatı, haftalık ölçekte %1,1’in üzerinde değer kaybı yaşarken, Ethereum (ETH) ise neredeyse fiyat değişikliği yaşamadı.

Haftalık görünümde piyasa değerine göre en büyük 100 varlık arasında en çok yükselen kripto para Story (IP) olurken en çok düşen ise Official Trump (TRUMP) oldu.

Kaynak: Coingecko

Bitcoin, Ethereum ve stabilcoin’ler hariç piyasa değeri açısından en büyük 10 kripto para biriminin haftalık performansına bakıldığında, yükseliş yaşayan tek altcoin TRX olurken, SOL fiyatında %12,2’lik ve DOGE fiyatında ise %12’lik bir düşüş kaydedildi.

Kaynak: CoinGecko

Bitcoin ETF’lerinde Son Durum

Kaynak: Coinglass - Bitcoin ETF’lerinin toplam net akışı

ABD borsalarının kapalı olduğu 17 Şubat’ta herhangi bir işlem gerçekleşmezken, 18 Şubat itibarıyla ETF akışlarında hareketlilik yeniden başladı. IBIT fonuna 68 milyon dolar giriş olmasına rağmen, BITB’den 112 milyon dolarlık çıkış yaşandı ve toplamda 60 milyon dolarlık net düşüş kaydedildi.

19 Şubat’ta negatif seyir devam etti ve toplamda 64 milyon dolarlık çıkış gözlemlendi. FBTC’den 48 milyon dolar, ARKB’den 8 milyon dolar çıkış yaşanırken, HODL fonunda da 4 milyon dolarlık gerileme görüldü.

20 Şubat’ta çıkışlar hızlandı ve toplamda 364 milyon dolarlık büyük bir net çıkış gerçekleşti. IBIT fonundan 112 milyon dolar, FBTC’den 88 milyon dolar ve ARKB’den 98 milyon dolarlık çıkış dikkat çekti. Buna karşılık BITB fonuna 24 milyon dolarlık giriş gerçekleşti.

21 Şubat’ta ise çıkışlar azalarak devam etti ve toplamda 50 milyon dolarlık net düşüş kaydedildi. IBIT fonuna 21 milyon dolar giriş olsa da, GBTC’den 60 milyon dolar ve BITB’den 16 milyon dolar çıkış yaşandı. HODL fonuna 4 milyon dolarlık yatırım yapıldı.

Geçtiğimiz haftanın önemli başlıkları

Bybit Hacklendi: Kripto Tarihinin En Büyük Saldırılarından Biri

Bybit, 21 Şubat'ta gerçekleşen büyük bir siber saldırıya uğradı. İlk belirlemelere göre saldırganlar, Bybit’in soğuk cüzdanlarından yaklaşık 1,4 milyar dolarlık Ethereum (ETH) çalarak bilinmeyen adreslere aktardı.

Bybit CEO’su Ben Zhou, olayın ardından sosyal medya platformu X üzerinden bir açıklama yaparak, saldırının Bybit’in altyapısındaki cüzdan transfer takviminin kötüye kullanılmasıyla gerçekleştiğini belirtti. Saldırganların, Bybit’in çoklu imza (multisig) güvenlik mekanizmasını manipüle ederek ETH soğuk cüzdanlarının kontrolünü ele geçirdiği tespit edildi.

Zhou, bütün kullanıcı fonlarının bire bir teminatlı olduğunu ve borsanın faaliyetlerine kesintisiz devam edeceğini açıkladı. Ancak olayın duyulmasının ardından Ethereum ve Bitcoin fiyatlarında düşüş yaşandı. ETH, %2,6’lık bir gerilemeyle 2.600 dolara, BTC ise %1,9 düşüşle 95.000 dolara geriledi.

Saldırının ardından kripto dünyasında büyük bir dayanışma hareketi başladı. Binance, Bitget ve MEXC gibi büyük borsalar, Bybit’in likiditesini desteklemek için finansal yardımlarda bulundu.

MEXC, Bybit’in soğuk cüzdanına 12.652 stETH (33,75 milyon dolar) aktardı.

Bitget, Bybit’e 64.452 ETH (170 milyon dolar) tutarında acil likidite desteği sağladı.

Binance üzerinden isimsiz bir kurumsal yatırımcı, 11.800 ETH (31 milyon dolar) transfer ederek Bybit’in zararlarını hafifletmeye çalıştı.

Bu transferler, saldırının ardından Bybit’te büyük çaplı çekim talepleri oluşmasına rağmen borsanın likidite sorunu yaşamamasını sağladı.

Bekleyiş Sona Erdi: Pi Network Artık Piyasaya Sürüldü

Pi Network’ün uzun süredir beklenen mainnet lansmanı gerçekleşti ve kripto piyasasında büyük hareketlilik yarattı. İlk saatlerde 2 doların üzerine çıkan Pi Coin, kısa süre içinde ciddi bir değer kaybı yaşayarak 0,61 dolara kadar geriledi. Buna rağmen, yatırımcılar Binance ve Coinbase gibi büyük borsalarda listelenme ihtimali nedeniyle fiyatın toparlanabileceğini düşünüyor.

10 milyondan fazla kullanıcının KYC sürecini tamamladığı bildirilen projede, şu an dolaşıma giren token miktarı toplam arzın yalnızca %10’u kadar. Arzın kısıtlı olması, borsalardaki taleple birleştiğinde fiyat üzerinde yeni bir yükseliş dalgası yaratabilir.

OKX ve Bitget gibi büyük borsalar, Pi/USDT işlemlerini başlatarak piyasanın ilgisini artırdı. Özellikle Binance ve Coinbase’in listeleme ihtimali, yatırımcıların dikkatle takip ettiği en önemli gelişmelerden biri haline geldi.

Pi Network ekibi, ağın büyümesini desteklemek için Open Network programını başlatacağını duyurdu. Bu gelişmeler, Pi Coin’in kripto dünyasında ne kadar kalıcı olacağını belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.

21 Şubat 2025 Cuma

Gümüş umut verici bir haftalık kapanış yapmaya aday görünüyor.

 Gümüş umut verici bir haftalık kapanış yapmaya aday görünüyor.

Gümüş umut verici bir haftalık kapanış yapmaya aday görünüyor
21 Şubat 2025 10:10

Önemli bir direnç hattı önünde konsolide olan ons gümüş haftayı umut verici bir kapanış ile tamamlamaya aday görünüyor.

Aşağıdaki grafik ons gümüşün haftalık hareketlerini MACD göstergesi ile birlikte göstermektedir.

Ons gümüşü takip ettiğimiz yeşil yükselen trend uzunca bir süredir yolumuzu aydınlatmaktadır. Ons gümüş ana yükselen trendinden birkaç ay önce düşse de yoluna hep yükselen trendini izleyerek devam etti. Son 3 haftadır yükselen trendin üzerini test ederek kapatmasına rağmen ilk kez bu hafta son derece kararlı bir haftalık kapanış yapmaya aday görünmektedir.

Yukarıdaki grafiği perşembe akşamı saat 21.00 civarında kaydettim. Dolayısı ile bu analiz Cuma sabahı yaşanabilecek hareketlerden habersiz bir şekilde yazılmaktadır. Cuma günü gelecek olan haftalık kapanış itibarıyla ons gümüş yukarıdaki pozitif görünümü bozmadan 32,50 USD seviyesi üzerinde kapatmayı başarır ise aylardır test ettiği ana yatay direnç hattını bir kez daha kırmış olacaktır. Hem yeşil yükselen trend üzerinde olması, hem de ana yatay direnç hattını kıracak olması uzun pozisyon almayı düşünen yatırımcıları muhakkak cesaretlendirecektir.

Grafikteki pozitif görünümü destekleyecek nitelikteki MACD göstergesini de bu hafta sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz, grafikleri paylaşırken göstergelere sıklıkla yer vermiyorum. Göstergelerden yararlanıyorum ama esas olarak fiyatın dilini çözmeye çalışıyorum fakat bu haftaki grafikte dikkatimi çeken detay şu oldu ons gümüş 10 haftadan fazla bir zamandır MACD tarafında sat pozisyonundayken bu hafta ilk kez al sinyali vermeye aday görünüyor. (MACD grafiğinin yeşil bar üretmesi MACD açısından görünümün pozitife dönmesi anlamına gelmektedir.)

Bugün gelecek haftalık kapanış 32,50-33 USD bandının üzerinde olursa, ons gümüş tarihi zirve seviyesi olan 34,90 USD seviyesini test etmeye aday haline gelecektir. Genellikle de bu tarz direnç kırılımları sonrası ana direnç hattı kısa zamanda test edilebilir. Bunun ana nedeni ise alıcıların satıcılara nazaran daha cesaretli hale gelmeleridir fakat grafik üzerinde dikkat edeceğimiz ince bir detay bulunmaktadır.

Haftalık zaman diliminde her ne kadar 34,90 USD seviyesi test edilmiş olsa da kapanış itibarıyla zirve seviye 33,71 USD seviyesinden geçmektedir. Teknik açıdan önemli olanın kapanış değeri olduğu düşünülürse 33 USD direnci üzerinde 33,71 USD seviyesinin geçilmesi ve haftalık kapanış alınması yakından izlenecektir. Buradan hareketle yakın vadede ana destek hattı 32,50 USD seviyesinden, ana direnç hattı ise 33,71 USD’den geçiyor diyebiliriz.

Direnç hattının kuvvetli bir mum ile kırılması halinde ise MACD göstergesindeki pozitif durumun ve RSI göstergesinin 70 seviyesinin üzerine çıkmasının etkisi ile yeni zirve seviyelerin sıralı halde görülmesi teknik anlamda mümkün hale gelebilir. Ons gümüşün saatlik grafiğinde oluşan yükselen kanalını dikkate alırsak olası yükseliş hareketinin devamında kanal direnç seviyesi 34,90 USD seviyesinden geçmektedir. Bu kısmın başında bahsettiğim ons gümüşün tarihi zirve seviyesi olan 34,90 USD seviyesi aynı zamanda ons gümüşün içinde bulunduğu yükselen kanalın da kanal direnci haline gelmiş durumda. Teknik anlamda sadece bir tesadüf olmasa gerek…

18 Şubat 2025 Salı

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), hükümet ile aralarındaki gündem yaratan tartışma sonrası basın açıklaması yaptı.

 TÜSİAD'dan basın açıklaması.

TÜSİAD'dan basın açıklaması

18 Şubat 2025 17:20

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), hükümet ile aralarındaki gündem yaratan tartışma sonrası basın açıklaması yaptı.

Genel Kurul Toplantısı'nda yapılan konuşmalarla gündem olan TÜSİAD, yazılı bir açıklama yayınladı.

TÜSİAD'ın açıklaması şöyle oldu:

"TÜSİAD olarak tüzüğümüzdeki amaçlar doğrultusunda, her zaman ülkemizin kalkınması ve tüm toplumun menfaati hedefiyle, doğru olduğuna inandığımız tespit ve önerilerimizi demokratik kurum ve kurallara saygı ile katılımcı demokrasi ilkesi çerçevesinde şeffaflıkla paylaşıyoruz.

Ülkemiz için çalışan, üreten, istihdam sağlayan iş insanları ve sanayicilerin gönüllü birlikteliğini temsil eden TÜSİAD olarak; bağımsız ve tarafsız şekilde, ülkemizin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları gündemimize alıyoruz. Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünün yükselmesine katkı sağlıyor; uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz ile ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz.

Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir.

Ekonomik kalkınmayı ancak insan hakları temelli, katılımcı demokrasi ilkesini benimsemiş bir hukuk devleti ile kalıcı hale getirebiliriz. Ülkemizi ileri taşıyacak ortak hedeflerimize bilgi, deneyim ve önerilerimizle katkıda bulunmak, ülkemize karşı sorumluluğumuzdur."

Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, "Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır" dedi.

 Erdoğan'dan Zelenskiy görüşmesi sonrası açıklama: "Barış için Türkiye ideal bir ev sahibi"

Erdoğan'dan Zelenskiy görüşmesi sonrası açıklama:

18 Şubat 2025 17:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, "Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile bir araya geldi. Görüşme kapsamında Ukrayna'daki son gelişmeler ile diğer bölgesel ve küresel meseleler ele alındı.

Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

"4. yılına girecek olan savaşta hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerimi iletiyorum. Zelenski'nin ziyareti, savaşın temel dinamiklerinde önemli değişime aday olunan bir dönemde gerçekleşiyor.

Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı anlayışıyla taraflar arasında barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettik. Mart 2022'de İstanbul'da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Karadeniz Tahıl Girişimi'ni hayata geçirdik. Son 3 yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk.

Sayın Trump'ın savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı bir diplomatik girişim mevcut. Bu yaklaşım Türkiye'nin politikasıyla da örtüşüyor. Gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır.

Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliğine ve bağımsızlığına olan kuvvetli desteğini ifade ettik. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdik.

Bu savaş artık sona ermelidir. Karadeniz'de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini belirttim. Böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde 10 milyar dolmar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.

Önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü için mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenski'nin attığı cesur adımlara teşekkür ediyorum."

Erdoğan'ın ardından sözü alan Zelenskiy ise şunları aktardı:

"İlişkilerimiz her zamanki gibi yüksek seviyede, bunun için sayın Cumhurbaşkanı ve Türk halkına teşekkür ediyorum. Destek aldığımız için müteşekkiriz. Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında her zaman ilkelidir.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı açtığı savaşın sonlanmasına yol açan küresel süreçleri ele aldık. Bu müzakereler acil olursa Ukrayna, ABD, Avrupa bu masada var olursa tüm bu ülkelerin katılımıyla gelişecektir. Tabii ki Türkiye de bu ülkelerin arasındadır.

Sayın Erdoğan'la ikili ilişkilerimizi görüştük. Yeni ikili anlaşmalarımız var. Çok hassas alanları kapsıyor. Bizim yetim çocuklarımızın ebeveynlerini Rusya aldı. Bu çocuklar Türkiye'nin himayesinde bulunuyor.

Sayın Cumhurbaşkanı hem size hem de Emine hanımefendiye bu çocuklar için şükranlarımı sunmak istiyorum. İki ülke arasındaki ilişkiler devam ediyor. Sürekli çalışıyor. Hem Türkiye hem de diğer ortaklarımızla Ortadoğu'da ve Afrika'da milyonlarca insana karşı kullanılan açlık silahının olmaması için birlikte çalışıyoruz.

Bugün Rusya'da tutulan esirlerimizi görüştük. Türkiye gerek asker gerek sivil insanlarımızın serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı.

Ukrayna Büyükelçiliğimizin resmi açılışını gerçekleştirdik. Bu açılışın iyi bir işaret olmasını umuyorum. Teşekkür ederim Türkiye'ye."

TCMB verilerine göre özel sektörün toplam yurt dışı kredi borcu bir önceki çeyreğe göre 4 milyar dolar artarak 173,3 milyar dolara yükseldi. Özel sektörün yurt dışı kredi borcu 4 milyar dolar arttı.

TCMB verilerine göre özel sektörün toplam yurt dışı kredi borcu bir önceki çeyreğe göre 4 milyar dolar artarak 173,3 milyar dolara yükseldi.

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu 4 milyar dolar arttı.

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu 4 milyar dolar arttı

18 Şubat 2025 11:00

TCMB verilerine göre özel sektörün toplam yurt dışı kredi borcu bir önceki çeyreğe göre 4 milyar dolar artarak 173,3 milyar dolara yükseldi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık 2024 dönemine ilişkin özel sektörün yurt dışı kredi borcu gelişmelerini yayımladı.

Verilere göre, uzun vadeli kredi borcu bir önceki çeyreğe kıyasla 1,2 milyar dolar artarak 157,8 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu ise (ticari krediler hariç) 2,8 milyar dolar artışla 15,5 milyar dolara ulaştı.

Finansal kuruluşların toplam borcu, çeyreklik bazda 587 milyon dolar artarken, finansal olmayan kuruluşların toplam borcu 1,4 milyar dolar azaldı. Yıl sonu itibarıyla ise finansal kuruluşların toplam borcu 4,3 milyar dolar artış gösterirken, finansal olmayan kuruluşların toplam borcu 300 milyon dolar düşüş kaydetti.

Döviz kompozisyonu

Özel sektörün yurt dışı kredi borcunun döviz dağılımında ABD doları en büyük paya sahip oldu. Uzun vadeli borcun yüzde 60,2’si dolar, yüzde 31,9’u euro, yüzde 2,4’ü Türk lirası, yüzde 5,5’i ise diğer döviz cinslerinden oluştu. Kısa vadeli borçta ise doların payı yüzde 44,6, euronun yüzde 15,5, Türk lirasının yüzde 36,8 ve diğer dövizlerin yüzde 3,3 olarak belirlendi.

Özel sektörün yurt dışı borcunun 1 yıl içinde vadesi dolacak toplam tutarı ise 53,4 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu borcun 35,8 milyar doları bankalara, 12,8 milyar doları finansal olmayan kuruluşlara, 4,7 milyar doları ise bankacılık dışı finansal kuruluşlara ait olduğu kaydedildi.

Etiketler:
  • TCMB
  • özel sektör
  • ekonomik veriler
  • yurt dışı kredi borcu
  • döviz kompozisyonu
  • finansal kuruluşlar
  • uzun vadeli borç
  • kısa vadeli borç
  • döviz cinsleri
  • borç artışı

17 Şubat 2025 Pazartesi

Yabancı yatırımcı tahvilden neden çıkıyor?: CDS, döviz ve faiz penceresi

 Yabancı yatırımcı tahvilden neden çıkıyor?: CDS, döviz ve faiz penceresi

Yabancı yatırımcı tahvilden neden çıkıyor?: CDS, döviz ve faiz penceresi
17 Şubat 2025 14:50

Yabancı yatırımcılar 7 Şubat haftasında tahvilde tüm zamanların en yüklü çıkışını gerçekleştirdi. Peki, yabancının tahvilden çıkmasına neden olan gelişmeler neler oldu? İşte detaylar..

Yurt dışında yerleşik kişiler 7 Şubat haftasında piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 1,49 milyar dolarlık tahvil satışı gerçekleştirdi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Maliye ve Para Politikası Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. M. Coşkun Cangöz de şubat ayında yurt dışı yerleşiklerin yaptığı yüksek miktardaki devlet tahvili satışını ve olası nedenlerini Medium platformundaki “Yabancı yatırımcı çıkıyor” başlıklı yazısında inceledi.

Risk-getiri dengesinin belirlenmesinde CDS’in rolünün önemli olduğunu ancak yerel para cinsinden borçlanma araçlarına yatırım yapan yurt dışı yerleşiklerin döviz kuru oynaklığını da dikkate aldığını bildiren Cangöz, yurt dışı yerleşiklerin yüksek getirili devlet tahvillerine yönelik iştahlarının yavaş yavaş da olsa azalmaya başladığını söyledi.

Cangöz’ün konuya ilişkin analizi şöyle oldu:

“Şubat ayının ilk haftalarında yurt dışı yerleşiklerin tahvil piyasasında yaptığı 1,5 milyar dolar civarında net satış son yıllarda görülmemiş büyüklükte bir yabancı çıkışına işaret ediyor. Haziran 2023’te rasyonele geçiş söylemiyle başlayan politika değişikliğiyle beraber yurt dışı yerleşiklerin de önceleri küçük miktarlarda daha sonra giderek artan miktarlarda Devlet İç Borçlanma Seneti (DİBS) aldıkları görülmüştü.

Nisan 2024’ten Kasım ayına kadar yabancı girişleri kesintisiz bir şekilde devam etmişti. Bu dönemde yurt dışı yerleşiklerin Mayıs 2024’te 6,6 milyar dolar, Temmuz 2024’te 2,9 milyar dolar, Eylül 2024’te 1,9 milyar dolar ve Kasım 2024’te 2,2 milyar dolar tutarında net alımı olmuştu. Aralık ayındaki küçük bir çıkışın ardından yabancıların net alımı bu yılın Ocak ayında da devam etmiş ve 1,6 milyar dolarlık bir alım gerçekleştirmişlerdi.

Ancak, Nisan 2024’te başlayan bu uzun koşunun ardından, Şubat 2025’in ilk haftalarında yabancıların DİBS piyasasından çıkış yaptığını gözlemledik. 1,5 milyar dolar civarındaki bu satış son yıllarda görülmemiş büyüklükte bir yabancı çıkışına işaret ediyor.

Kaynak: M. Coşkun Cangöz- Medium

Şubat ayındaki çıkışa rağmen yurt dışı yerleşiklerin sahip oldukları DİBS portföyünün büyüklüğü 18,4 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Ocak 2025’te ise yabancıların sahip olduğu DİBS stoku 20 milyar doları aşmıştı. Bu tutar Nas ekonomisinin uygulanmaya başladığı dönemden bu yana en yüksek seviyeye işaret ediyor.

Yabancı yatırımcı DİBS piyasasına neden girdi?

Yurt dışında yerleşik yatırımcıların gelişmekte olan ekonomilerde yerel para cinsinden tahvillere olan ilgisi bu ülkelerin sunduğu yüksek getiri potansiyeli ve risk-getiri dengesi ile yakından ilgilidir.

Türkiye’de de nas ekonomisinin uygulamaya başlanmasıyla beraber artan risk algısı ve 2021 yılı sonlarında negatife dönen reel getiri ile birlikte yabancı yatırımcıların taşıdığı DİBS portföyünün büyüklüğü 800 milyon dolar seviyelerine kadar gerilemişti. Ancak, Nisan 2024’ten başlayarak ortaya çıkan yüksek reel getiri beklentisinin bir sonucu olarak yabancı yatırımcılar DİBS piyasasına alım yönünde geri döndü.

Kaynak: M. Coşkun Cangöz- Medium

Elbette, yurt dışı yerleşiklerin yatırım tercihlerini tek başına reel getiri belirlemiyor. Risk, özellikle de temerrüt riski, hem varlıkların fiyatlanmasında hem de yatırım kararlarının alınmasında önemli bir rol oynuyor. Bu bağlamda CDS, (credit default swap, Türkçesiyle kredi temerrüt takası) yabancı yatırımcıların ülke riskini ölçmek, yönetmek ve sınırlamak için kullandıkları önemli bir finansal araç olarak ön plana çıkıyor.

Bir ülkenin borç ödeme kapasitesine ilişkin piyasa algısını yansıtan CDS primlerinin artması yatırımcıların o ülke ile ilgili temerrüt riski algısının arttığını gösteriyor. Böyle bir durumda yatırımcılar, portföylerindeki riskli varlıkları azaltabildikleri gibi CDS ile koruma satın alarak yüksek riskli ülke tahvillerini portföylerinde tutarken temerrüt riskini CDS satıcısına transfer edebiliyorlar.

Kaynak: M. Coşkun Cangöz- Medium

Borçlanma maliyetleri açısından bakıldığında ise yüksek CDS yüksek maliyet anlamına gelir. Bu bağlamda CDS priminin 500 baz puan olduğu koşullarda uluslararası piyasada borçlanma yapan bir ülke benzer vadeli ABD tahvillerinin en az 500 baz puan üzerinde bir maliyete katlanmak durumunda kalır.

Risk-getiri dengesinin belirlenmesinde CDS’in rolü önemli olmakla beraber yerel para cinsinden borçlanma araçlarına yatırım yapan yurt dışı yerleşikler döviz kuru oynaklığını da dikkate alır. Zira, reel getiri pozitif olsa da kur oynaklığının yüksek olduğu koşullarda dövizden TL’ye dönerek DİBS alan yatırımcı satış anında döviz kurunun beklenenin ötesinde değer kaybetmesi durumunda TL cinsinden reel getiri elde etmiş olsa da döviz cinsinden getirisinin bir kısmını hatta tamamını kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir.

Dolayısıyla, döviz kurunun istikrarlı bir seyir izlemesi ve yurt içi faizler ve beklenen enflasyon arasındaki makasın CDS primlerini de içerecek şekilde geniş olması yabancı yatırımcının DİBS’lere olan ilgisini artırır. Nitekim son aylarda döviz kuru ve CDS yatay seyrederken beklenen getirinin yüksek olması DİBS’in yurt dışı yatırımcılar için cazip hale gelmesini sağladı.

Peki yabancı yatırımcı neden çıkıyor olabilir?

Reel faiz beklentisi devam etmesine rağmen Şubat ayında DİBS piyasasında 1,5 milyar dolarlık yabancı çıkışı olması farklı nedenlerden kaynaklanıyor olabilir:

CDS primlerinde yukarı yönlü bir hareket gözlenmediği için yatırımcı nezdinde ülke risk algısının değişmediği anlaşılıyor.

Bununla beraber, ülke riski artmamış olsa da Merkez Bankasının Aralık ve Ocak aylarında toplam 500 baz puan faiz indirimine gitmesi ve Mart ayında da indirime devam edeceği yönündeki piyasa beklentisinin yanı sıra yüksek çıkan Ocak ayı enflasyon rakamının ardından yıl sonu enflasyon hedefinin de yüzde 24’e yükseltilmiş olması beklenen reel getirinin kur riski ve ülke riskini karşılamaya yetersiz olabileceği algısını yaratmış gibi görünüyor.

Öte yandan, Merkez Bankasının Mart ayındaki kararı öncesinde kâr realizasyonu yaparak karar sonrasında oluşacak piyasa koşullarına göre pozisyon yenilemeyi değerlendiren yatırımcılar olması da mümkün.

Bu bağlamda Şubat ayının ilk haftalarında görülen yabancı çıkışının devam edip etmeyeceğinde Merkez Bankasının Mart ayındaki faiz kararı etkili olacaktır. Ve elbette, yatırımcılar önümüzdeki aylarda enflasyon görünümünün ne şekilde seyredeceği kadar dezenflasyon sürecine maliye politikasının ne ölçüde katkı yapacağına da bakarak yönlerini belirleyecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kira planlamasını artık devlet yapacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kira planlamasını artık devlet yapacak. 14 Ekim 2025 14:56 Vatandaşın sömürülmesine fırsat vermeyeceklerini bildiren ...